Bir daha hatrımı sorma vefasız, Cismimi aklından sil güle güle. Bir gün göstermedin dertsiz, cefasız, Senin olsun şerbet, bal güle güle. El gülüp oynarken ağladım yeter, Bayram günü kara bağladım yeter, Coşkun çaylar gibi çağladım yeter, Biraz da sen mahzun ol güle güle. Biter mi dünyanın derdi, cefası? Olur mu Okumaya Devam Et
Ana katmerlendi sinem ateşi, Değme volkanlara taş çıkarıyor. Var mı ki dünyada sevdamın eşi? Mecnun’u, Kerem’i boş çıkarıyor. Yüreğimde pare pare sızı var, Dört yanımda nazlı yarin izi var, Ömrümün ne yazı, ne de güzü var, Cümle mevsimimi kış çıkarıyor. Ana beni gören deli sanıyor, Yüreciğim alev alev yanıyor, Göz Okumaya Devam Et
Seher vakti dala konmuş; şakıyor, Şu sefil bülbülün diline bakın. Her insanım diyen; yoldan çıkıyor, Eşref-i mahlûkun yoluna bakın. Sahte gülücükler saçar gezeriz, Su diye rakıyı içer gezeriz, Göbekden dize dek açar gezeriz, Hele müslümanın beline bakın. âlim akıl alır oldu cahilden, Niçin aman diler yiğit gafilden? Vatandaş devşirdik; sapık, Okumaya Devam Et
Nefreti bırakıp; sevgiye kolu, Sarmayınca mutlu olamaz insan. Muhabbet bağından bir demet gülü, Dermeyince mutlu olamaz insan. Gözetmeden mezhebini, ırkını, Kabul eyle her insanın farkını, Bu kahpe düzenin zulüm çarkını, Kırmayınca mutlu olamaz insan, Dost için akmasa gözünün yaşı, Paylaşmak bilmese bir lokma aşı, Hakk rızası için secdeye başı,, Varmayınca Okumaya Devam Et
Gül yüzlü sevdiğim; senin aşkınla, Bastığın yerlerde turap olayım. Sen bana Leyla ol; ay bakışınla, Ben çölünde gezen serap olayım. Sevdası içimde baki olansın, Melekten, huriden, pâki olansın, Mestane gönlüme saki olansın, Doldur; kadehlerde şarap olayım. Garipoğlu’m der ki ey gözü kömür! Sana feda olsun bu can, bu ömür, Şu Okumaya Devam Et
Sevmek, sevenlerin bir masalıymış, Dile dökenlerden hediye kalmış. Sevenler sineden hep yaralıymış, Cenge çıkanlardan hediye kalmış. Ezelden verilmiş emri âşığın, Sanki boşa geçmiş ömrü âşığın, Sevmek boğazında yumru âşığın, Yola bakanlardan hediye kalmış. Kimi dağ başında karı dizlemiş, Kimi zindanlarda dostu gözlemiş, Kimi feryat etmiş; kimi sızlamış, Çile çekenlerden hediye Okumaya Devam Et
Ben gurbet eldeyken dertli sılanın, Bacası tüttüğü aklıma geldi. Bin hâlini çektim derdin çilenin, Canıma yettiği aklıma geldi. Ana şaştım gayretine kaderin, Müptelâsı etti beni kederin, Ben ağlarken dost sandığım ellerin, Yan gelip yattığı aklıma geldi. Dost var mı ki kime dökem içimi? Kerem’den, Ferhat’tan bildim suçumu, Feleğin dört yana Okumaya Devam Et
Demokrasi dedikleri düzende, Öz yurduna düşman olanlar özgür. Kusur arar olduk Hakk’ın izinde, Yaradana karşı duranlar özgür. Başörtüsü tartışılır mecliste, Dansöz gibi kıvırırlar her pistte, Zülmeden dışarda; mazlum hapiste, Halkı bin parçaya bölenler özgür. Hiçbirinin haberi yok geçimden, Düşünmezler başka bir şey seçimden, Korona da geldi geçti içimden, Bunu da Okumaya Devam Et
Değme aşık çekmez bendeki derdi, Mecnun’dan, Kerem’den beter çektiğim. Bana yad eyledi haneyi yurdu, Bilmem ki, ne zaman biter çektiğim? Bu derde bir hekim çare olmuyor, Testim kırık; bir damla su almıyor, Çilelerin önü sonu gelmiyor, Kervan gibi katar katar çektiğim. Feryat etsem; dosta ulaşmaz sedam, kalmadı ki kendi kendime Okumaya Devam Et
Sevdiğim virana döndü genç ömrüm, Savruluyor bu sevdanın tozunda. Açmadan sarardı; kırıldı dalım, Hazan oldu baharında, yazında. Mecnun oldum; susuz çöllere düştüm, Ferhat gibi karlı dağları aştım, Keremin narıyla kavruldum, piştim, Türkü oldum ozanların sazında. Ne olur insaf et sana geleyim, Emret otağında kölen olayım, Bir defacık yatıp öyle öleyim, Okumaya Devam Et