Benim şu gönlümde olan feryadı, Bülbül kabûl etmez; gül kabûl etmez. Yere batsın böyle sevdanın adı, Mecnun kabûl etmez; çöl kabûl etmez. Ağulu suyunu içirdi hayat, Büküldü kametim; bozuldu sihat, Bana ettiğini başkasına et, Selâmını dahi kul kabul etmez. Dertli yanar; dertli tüter dumanım, Mutluluk olmadı; bir gün mihmanım, Bilmiyorum Okumaya Devam Et

Değişti insanlar göz göre göre, Ana da vefasız, yâr da vefasız. Yıkık aileler; bozulmuş töre, Kadın da vefasız, er de vefasız. Elvan gülistana baykuş dalıyor, Birisi ağlarken, biri gülüyor, Türküler de şıkıdımlar çalıyor, Mızrap da vefasız, perde vefasız. Mazlumlar zalime boynun eğiyor, Şimdi mızrak her çuvala sığıyor, Yazın yağmur, kışın Okumaya Devam Et

Gözün aydın işte senden, Soğudu gönlüm soğudu. Uğruna geçerken candan, Soğudu gönlüm soğudu. Elinden yemem aşını, Derde uğrattın başımı, Mevlâ’m hayretsin işini, Soğudu gönlüm soğudu. Çok gece ettim sabahı, Cennet gülü olsan dahi, Hem vallaahi, hem billahi, Soğudu gönlüm soğudu. Sevgi olmaz lâfta, sözde, Astar bırakmadın yüzde, Tahammül kalmadı özde, Okumaya Devam Et

Eşim, dostum, sevdiklerim, Beni güzel hatırlayın. Canıma can bildiklerim, Beni güzel hatırlayın. Var mı derdime tabibim? Yaradandır tek sahibim, Sır ortağım; canım abim, Beni güzel hatırlayın. Selâm olsun; yine selâm, Gurbet olsa bile sılam, Emeği çok güzel ablam, Beni güzel hatırlayın. Sevgi idi bunca çabam, Viran kaldı gönül obam, Cefası Okumaya Devam Et

Ana bilmem dünya nere gidiyor? Kıyamet yaklaştı; zaman daraldı. Zulüm her topluma hüküm ediyor, Zalimler dikleşti; zaman daraldı. Hâkiki dostluklar yalana döndü, Gönüller harabe, talana döndü, Hâl hatır sormalar plana döndü, Karalar aklaştı; zaman daraldı. Yıkık demir attığımız limanlar, Haksızdan yana verildi fermanlar, Mahremini açıp saçan insanlar, Sokakta koklaştı; zaman Okumaya Devam Et

Kapattım tüm kapıları deyin o vefasıza, Bundan böyle ayağıma gelse bile barışmam. Hatırımı tel tel kıran hal bilmez vicdansıza, Şimdi kadir kıymetimi bilse bile barışmam. Eyvah! Deyip karaları ilmek ilmek bağlasa, Gözyaşları nehir gibi gürül gürül çağlasa, Benim için yüreğini ateşlerde dağlasa, Ettiğine pişman olup solsa bile barışmam. Acı sözle Okumaya Devam Et

Her bir şey oldu aşikâr, Ortalıkta sır mı kaldı? Var mı gönülden bahtiyar? Huzurlu bir yer mi kaldı. Can incitip gönül yıktık, Fesatlık tacını taktık, Daima harama baktık, Gözümüzde nur mu kaldı? Bencil olduk dualarda, Haram aş var tavalarda, Bereket yok yuvalarda, Edep, erkân, ar mı kaldı? Şikâyet var hep Okumaya Devam Et

Sen de parelendin aşkın elinden, Sevda ne belâymış. Oy Çobanoğlu! Çok çektin mi nadanların dilinden? Yaşamak çileymiş. Vay çobanoğlu! Kapıldım giderim aşkın nuruna, Ben de yandım; o Kerem’in nârına, Canın alsa bile nazlı yârine, Âşıklar köleymiş. Hey Çobanoğlu! Almadım dünyadan tek muradımı, Hoyrat eller alevledi odumu, Ozanların meclisinde adımı, Yazıp Okumaya Devam Et

Yemin ettim; daha kanmam sözüne, İki cihan bir araya gelse de. Yalandan yüzüme gülen yüzüne, İnsanlık kavledip; kefil olsa da. Batası adını ağzıma almam, Saf tutup cenaze namazın kılmam, Acımdan ölsem de kapını çalmam, Dertlerim elinden derman bulsa da. Söküp benliğimi; candan sıyırdım, Yolunu yolumdan ebed ayırdım, Ettiğini yaradana duyurdum, Okumaya Devam Et

Ya Rab aşk elinden biçare gönlüm, Sevdiğine pişman oldu gör beni. Heba oldu aktı gitti şu ömrüm, Eşim dostum düşman oldu gör beni. Gönül bağlarımda güller devrildi, Yaz baharım kara kışa çevrildi, Yüreciğim pare pare savruldu, Nadan elde harman oldu gör beni. Bülbül uçtu; baykuş kondu dalına, Derman mı yok Okumaya Devam Et