Ben gurbet eldeyken dertli sılanın, Bacası tüttüğü aklıma geldi. Bin hâlini çektim derdin çilenin, Canıma yettiği aklıma geldi. Ana şaştım gayretine kaderin, Müptelâsı etti beni kederin, Ben ağlarken dost sandığım ellerin, Yan gelip yattığı aklıma geldi. Dost var mı ki kime dökem içimi? Kerem’den, Ferhat’tan bildim suçumu, Feleğin dört yana Okumaya Devam Et
Demokrasi dedikleri düzende, Öz yurduna düşman olanlar özgür. Kusur arar olduk Hakk’ın izinde, Yaradana karşı duranlar özgür. Başörtüsü tartışılır mecliste, Dansöz gibi kıvırırlar her pistte, Zülmeden dışarda; mazlum hapiste, Halkı bin parçaya bölenler özgür. Hiçbirinin haberi yok geçimden, Düşünmezler başka bir şey seçimden, Korona da geldi geçti içimden, Bunu da Okumaya Devam Et
Değme aşık çekmez bendeki derdi, Mecnun’dan, Kerem’den beter çektiğim. Bana yad eyledi haneyi yurdu, Bilmem ki, ne zaman biter çektiğim? Bu derde bir hekim çare olmuyor, Testim kırık; bir damla su almıyor, Çilelerin önü sonu gelmiyor, Kervan gibi katar katar çektiğim. Feryat etsem; dosta ulaşmaz sedam, kalmadı ki kendi kendime Okumaya Devam Et
Sevdiğim virana döndü genç ömrüm, Savruluyor bu sevdanın tozunda. Açmadan sarardı; kırıldı dalım, Hazan oldu baharında, yazında. Mecnun oldum; susuz çöllere düştüm, Ferhat gibi karlı dağları aştım, Keremin narıyla kavruldum, piştim, Türkü oldum ozanların sazında. Ne olur insaf et sana geleyim, Emret otağında kölen olayım, Bir defacık yatıp öyle öleyim, Okumaya Devam Et
Günden güne kayboluyor insanlık, Gerçeği söyleyen dili de suskun. Zalimlere geçti bak hükümranlık, Mazlumun ayağı eli de suskun. Sardı müslümanı gaflet ağları, Masivaya kurban verdik çağları, Heba ettik meyve veren bağları, Ahmet, Mehmet, Hasan, Ali de suskun. TV’lerde yalan dolan haberler, Talan oldu tüm ahlaki değerler, Birbirin ağırlar; sağırlar, körler, Okumaya Devam Et
Mecnun Leyla için çölleri aştı, Ondan beter oldu benim hallarım. Ağustosta üzerine çığ düştü, Viran oldu has bahçemde güllerim. Hasret mapus etti beni yurdumda, Mutlu günler hayal oldu ardımda, Kerem gibi sevdam da çok; derdim de, Harmanlarda savruluyor küllerim. Toprak oldum; ayaklarda ezildim, Şiir oldum; hece hece yazıldım, Yaz ayında Okumaya Devam Et
Yıllar yılı bozkırlarda inledin, Uyan Garip uyan; bak halimize. Şu yalan dünyadan sen ne anladın? Uyan Garip uyan; bak halimize. Tabiplerde merhem yok halimize. Gurbet gurbet gezdin; elde saz ile, Ömür yaşamadın; bahar, yaz ile, Ne gönüller aldın tatlı söz ile, Uyan Garip uyan; bak halimize. Tabiplerde merhem yok halimize. Okumaya Devam Et
Sözün saklı kalsın kara defterde, Cahille muhabbet olmaz üstadım. Rezil rüsva eder seni her yerde, Ellerde merhamet olmaz üstadım. Dost dilinden zehir çıkmaz dostuna, Gelen gider; konmaz dünya postuna, Dost odur ki; düşmez dostun kastına, Sadık dost muhannet olmaz üstadım. Gönül bir binadır asla yıkılmaz, Kara taş üstüne fidan dikilmez, Okumaya Devam Et
Sana nasihâtim mü’min kardeşim, Gerçek varken yalanlara özenme. Yoluna fedadır vurulsun başım, Akreplere, yılanlara özenme. Kibir ile yaradana haykıran, İnsana bin türlü tuzaklar kuran, Yeryüzünde fitne fesat çıkaran, Hakk düşmanı şeytanlara özenme. Insanlığı parçalayıp bölene, Zulümle dünyaya sultan olana, Utanmadan kul hakkını çalana, Belbağlayıp talanlara özenme. Düşmanı dost sanıp kapını Okumaya Devam Et
Su misali geçti ömrümün demi, Benim ile alay edermiş gibi. Doğmadan başladı hayatın gamı, Sanki elem bana kadermiş gibi. Ferhat olur karlı dağlar aşarım, Bazı fırat olur dolup taşarım, Senelerdir bir başıma yaşarım, Feleğe borcumu ödermiş gibi. Her ne yapsam kimselere yaranmam, Belik belik zülüf olsam taranmam, Ölüp gitsem bir Okumaya Devam Et