Bu gece de uykuları çaldırdım, Gözlerimi yumdum yumdum ağladım. Dost dost diye gül sineyi deldirdim, İçten içe yandım yandım ağladım. Bu kahır başıma bela mı bela, Hiç farkı kalmadı gurbetle sıla, Hallerimi bilen ol yüce Mevla, Tenhalara sindim sindim ağladım. Akıl benden uçtu geri gelmedi, Şiir yazdım, destan dizdim olmadı, Okumaya Devam Et
Deli gönül, harman gibi savruldun, Kanadın bir yana; kolun bir yana, Aşk odunda yana yana kavruldun, Ateşin bir yana; külün bir yana. Çölde serap; düz ovada del’oldun, Deryalarda dalga dalga sel oldun, Bülbül iken en sonunda lâl oldun, Sohbetin bir yana; dilin bir yana. Her işini bir olmaza bağladın, Gündüz Okumaya Devam Et
Benim de sevdiğim vardı bir zaman, Leyli’den geriye bu figan kaldı. İncecik belleri tazecik fidan, Boyludan geriye bu figan kaldı. Onu da elimden aldırdı felek, Kırıldı kırk yerden tutmuyor bilek, Yüzü huri kızı; yüreği melek, Huyludan geriye bu figan kaldı. Kevserden, hurmadan tatlıydı dili, Anne gibi şefkat doluydu eli, Ozanlar Okumaya Devam Et
Çıkmaz bir sokağa düşerse ömrün, Yollar bile senden küser sevdiğim. Ele ayan olsa günahın, cürmün, Kullar bile senden küser sevdiğim. Bükülür kametin; dökülür saçın, Derin bir hicrana yurt olur için, Duyulmaz feryadın; sorulmaz suçun, Yıllar bile senden küser sevdiğim. Sararsın sinene aşkı; veremi, Gösterir dünyayı; ak mı, kara mı? Sana Okumaya Devam Et
Bir daha hatrımı sorma vefasız, Cismimi aklından sil güle güle. Bir gün göstermedin dertsiz, cefasız, Senin olsun şerbet, bal güle güle. El gülüp oynarken ağladım yeter, Bayram günü kara bağladım yeter, Coşkun çaylar gibi çağladım yeter, Biraz da sen mahzun ol güle güle. Biter mi dünyanın derdi, cefası? Olur mu Okumaya Devam Et
Ana katmerlendi sinem ateşi, Değme volkanlara taş çıkarıyor. Var mı ki dünyada sevdamın eşi? Mecnun’u, Kerem’i boş çıkarıyor. Yüreğimde pare pare sızı var, Dört yanımda nazlı yarin izi var, Ömrümün ne yazı, ne de güzü var, Cümle mevsimimi kış çıkarıyor. Ana beni gören deli sanıyor, Yüreciğim alev alev yanıyor, Göz Okumaya Devam Et
Seher vakti dala konmuş; şakıyor, Şu sefil bülbülün diline bakın. Her insanım diyen; yoldan çıkıyor, Eşref-i mahlûkun yoluna bakın. Sahte gülücükler saçar gezeriz, Su diye rakıyı içer gezeriz, Göbekden dize dek açar gezeriz, Hele müslümanın beline bakın. âlim akıl alır oldu cahilden, Niçin aman diler yiğit gafilden? Vatandaş devşirdik; sapık, Okumaya Devam Et
Nefreti bırakıp; sevgiye kolu, Sarmayınca mutlu olamaz insan. Muhabbet bağından bir demet gülü, Dermeyince mutlu olamaz insan. Gözetmeden mezhebini, ırkını, Kabul eyle her insanın farkını, Bu kahpe düzenin zulüm çarkını, Kırmayınca mutlu olamaz insan, Dost için akmasa gözünün yaşı, Paylaşmak bilmese bir lokma aşı, Hakk rızası için secdeye başı,, Varmayınca Okumaya Devam Et
Gül yüzlü sevdiğim; senin aşkınla, Bastığın yerlerde turap olayım. Sen bana Leyla ol; ay bakışınla, Ben çölünde gezen serap olayım. Sevdası içimde baki olansın, Melekten, huriden, pâki olansın, Mestane gönlüme saki olansın, Doldur; kadehlerde şarap olayım. Garipoğlu’m der ki ey gözü kömür! Sana feda olsun bu can, bu ömür, Şu Okumaya Devam Et
Sevmek, sevenlerin bir masalıymış, Dile dökenlerden hediye kalmış. Sevenler sineden hep yaralıymış, Cenge çıkanlardan hediye kalmış. Ezelden verilmiş emri âşığın, Sanki boşa geçmiş ömrü âşığın, Sevmek boğazında yumru âşığın, Yola bakanlardan hediye kalmış. Kimi dağ başında karı dizlemiş, Kimi zindanlarda dostu gözlemiş, Kimi feryat etmiş; kimi sızlamış, Çile çekenlerden hediye Okumaya Devam Et