Deli gönül, harman gibi savruldun,
Kanadın bir yana; kolun bir yana,
Aşk odunda yana yana kavruldun,
Ateşin bir yana; külün bir yana.
Çölde serap; düz ovada del’oldun,
Deryalarda dalga dalga sel oldun,
Bülbül iken en sonunda lâl oldun,
Sohbetin bir yana; dilin bir yana.
Her işini bir olmaza bağladın,
Gündüz feryat ettin; gece ağladın,
Öz sılanı bile gurbet eyledin,
Vatanın bir yana; elin bir yana.
Bu Garipoğlu’na cefa çektirdin,
Genç yaşında kametini büktürdün,
Yanan ocağına incir diktirdin,
Fidanın bir yana; dalın bir yana.