Düşeceğini bildiğin uçağa bilet almak gibi, Seni sevmek.
Son durağı uçurum olan otobüse binmek…
Kör karanlık yolda, gözünü bağlayıp.
Kulağını her şeye kapatmak…
Öyle dolu dizgin koşmak gibi seni sevmek.
Elini kolunu bağlayıp bir adamın,
Yürümesini beklemek gibi seni sevmek.
Ne olduğunu bilmeyen yaşamın,
Makinelere bağlı bir hastaya doya doya yaşa demek…
Vazgeçmek değil bu, yarım kalmak.
Çaresi olduğu halde derdin, dermanına uzanamamak…
Her nefesi son nefesmişçesine almak,
Bir günahkârın meydan okur gibi,
Ölürken Azrail’e gülümsemesi gibi seni sevmek.
Hem kırılmak, hem yalnızlığın kollarına atılmak.
Menü