Senin aşkın mesken kurdu serime,
Bilmiyorum; ne söyleyim sevdiğim?
Dağlar dayanamaz bu efkarıma,
Gece gündüz hep böyleyim sevdiğim.
Yıktı felek kararımı; kavlimi,
Kör kilitle lal eyledi dilimi,
Derdest etti ayağımı, elimi,
Hangi derdime ağlayım sevdiğim?
Garipoğlu’m adın saklı içimde,
Bin engel var başka başka biçimde,
Affedilmez günahım da, suçum da,
Sana azatsız köleyim sevdiğim.