Ziyan oldu; aktı gülüm genç ömrüm,
Ateşle maşanın arasındayım.
Ne güldü, ne ondu divane gönlüm,
Köleyle paşanın arasındayım.
Sardı dört yanımı feryad-ı ahlar,
Geceye karıştı nurlu sabahlar,
Yüklendi sırtıma nice günahlar,
Tövbeyle hâşânın arasındayım.
Yıktı sol yanımı; hasretin aldı,
Bağımda gülümün fidanı soldu,
Gönül sustu; sensiz uykuya daldı,
Çam ile meşenin arasındayım.
Yârim Kerem gibi yandı yüreğim,
Aşkın ile yandı; söndü yüreğim,
İçmeden sarhoşa döndü yüreğim,
Şarapla şişenin arasındayım.
Garipoğlu’m çok vuruldum; ölmedim,
Şu dünyada can evimden gülmedim,
Sevda ettim; muradını almadım,
Kederle neşenin arasındayım.