Deli gönül, harman gibi savruldun, Kanadın bir yana; kolun bir yana, Aşk odunda yana yana kavruldun, Ateşin bir yana; külün bir yana. Çölde serap; düz ovada del’oldun, Deryalarda dalga dalga sel oldun, Bülbül iken en sonunda lâl oldun, Sohbetin bir yana; dilin bir yana. Her işini bir olmaza bağladın, Gündüz Okumaya Devam Et

Ağlatıp ağlatıp sabır taşımı, Kıra kıra gidiyorsun vefasız. Hasret külünküne garip başımı, Vura vura gidiyorsun vefasız. Yakıp harman ettin beni küllere, Çevirdin sılayı gurbet ellere, Bunca yıllık emeğimi sellere, Vere vere gidiyorsun vefasız. Garipoğlu dile döker yasını, Sen kopardın aşkımızın süsünü, Kızgın ateşlere mağrur göğsünü, Gere gere gidiyorsun vefasız.