Sevmek, sevenlerin bir masalıymış, Dile dökenlerden hediye kalmış. Sevenler sineden hep yaralıymış, Cenge çıkanlardan hediye kalmış. Ezelden verilmiş emri âşığın, Sanki boşa geçmiş ömrü âşığın, Sevmek boğazında yumru âşığın, Yola bakanlardan hediye kalmış. Kimi dağ başında karı dizlemiş, Kimi zindanlarda dostu gözlemiş, Kimi feryat etmiş; kimi sızlamış, Çile çekenlerden hediye Okumaya Devam Et
âşık boşa gün eyleme gününü, Ettiğin ah vahı bir kenara yaz. Hatırdan çıkarma Leylâ Mecnun’u, Selvi’yi, Emrah’ı bir kenara yaz. Sümman gibi yâr ardından gez eyle, Bazı niyaz eyle; bazı kız eyle, Yunus ol da; baldan tatlı söz eyle, Cenneti, berzahı bir kenara yaz. Dile gelmese de dosttan çektiğin, Dost Okumaya Devam Et
âşığın dünyada seveni yoktur, Bir başına kabre sarılır gider. Derde derman kılmaz ne dost, ne doktor, Ancak kendisine yâr olur gider. Sev diye buyurdu yaradan Hüdâ, Nedendir ettiler gönülden cüda? âşığın sözleri olmaz beyhude, O da kalanlara sır olur gider. Hastaya ilaçtır dostun sohbeti, Hiç olur mu sevenlerin nefreti? Ölmeden Okumaya Devam Et
Geceler aşığın belası derler, Uyku nedir bilmez gözü aşığın. Sanki cehennemdir bastığı yerler, Dinmez bedeninden sızı aşığın. Kimi zaman mecnun gibi del’olur, Şirin diye dağlar delen el olur, Kamber olup bir Arzu’ya kul olur, Kerem sazı, bülbül sözü aşığın. Dağ dağa kavuşsa aşık kavuşmaz, Gam kasavet hiç başından savuşmaz, Akîl Okumaya Devam Et