Bülbül gibi öttüm dostun bağında,
Ağyâr bahçesinde bana gül mü var?
Feryat figan ettim gönül dağında,
Burda kar borandan başka hâl mi var?
Kargalar tünemiş bir kuru dalda,
Arılar dolanır petekte, balda,
Hayat dedikleri incecik yolda,
Ölümden öteye giden yol mu var?
Efendim, sevgilim, tabibim, yârim,
Garipoğlu’m sensin derdim, efkârım,
Ömrümce sürecek bu ahuzarım,
Hasretinden gayrı gurbet el mi var?