Esiri olmuşum; Kerbela gözlerinin.
Ben aşkına susuz, hasretine mahpus kalmışım.
Ayaklarım sana prangalı, ellerim kör sevdana kelepçeli.
Fırat gibi yanıbaşımdayken bile, bir uzak bir yakındın bana.
Ne on üç senemi deviren kalleş sevgi, Ne ömrümü ziyan eden eski sevgili.
sen gidince anladım, ben en çok seni sevmişim.
Anadan, babadan, gardaştan.
Ey umut bahçemde zamansız açıp solan yar!
Ben seni; ahh! Ben seni candan aziz bilmişim.
Sen gitmişsin; ben ardından yüz bin kez ölmüşüm.
Ahh! Bir Yezid, bir Mervan gerek şimdi bana.
Hüseyni hasretini, zulüm kılıcıyla dindirecek…