Ana dost sandığım düşmana döndü, Gözyaşı dökmeyi reva gördüler. Bağrımda yaralar çibana döndü, Hep acı çekmeyi reva gördüler. Bir vefasız umudumu söndürdü, Tuttu çile deryasına bandırdı, Vatanımı gurbet ele döndürdü, Hatrımı yıkmayı reva gördüler. Rezil etti ele güne adımı, Rüzgârıyla alevledi odumu, Gönülden güler mi sevda yetimi, Boynumu bükmeyi reva Okumaya Devam Et
Beni benden eden vefasız suna, Ömrüm dert elinde çürüyor tez gel. Tükendim aşkından bak yana yana, Felek küllerimi kürüyor tez gel. Ferhat dağlar deldi; Mecnun çöl aştı, Yanık Kerem gurbet elde dolaştı, Tüm sevenler sevdiğine ulaştı, Eller muradına eriyor tez gel. Dostlar bile kaçtı benden ırağa, Eremedik vuslat denen durağa, Okumaya Devam Et
Ben gurbet eldeyken dertli sılanın, Bacası tüttüğü aklıma geldi. Bin hâlini çektim derdin çilenin, Canıma yettiği aklıma geldi. Ana şaştım gayretine kaderin, Müptelâsı etti beni kederin, Ben ağlarken dost sandığım ellerin, Yan gelip yattığı aklıma geldi. Dost var mı ki kime dökem içimi? Kerem’den, Ferhat’tan bildim suçumu, Feleğin dört yana Okumaya Devam Et
Dedim güzel meftun oldum ben sana, Dedi viran bağda bar bulamazsın. Dedim aşkın oku saplandı cana, Dedi o yaraya fer bulamazsın. Dedim deli gönül düştü mihnete, Dedi varmam köprü olsan cennete, Dedim başım alıp gitsem gurbete, Dedi gurbet elde yer bulamazsın. Dedim toka olsam zülfün telinde, Dedi karga gezmez gülşen Okumaya Devam Et
Ağlatıp ağlatıp sabır taşımı, Kıra kıra gidiyorsun vefasız. Hasret külünküne garip başımı, Vura vura gidiyorsun vefasız. Yakıp harman ettin beni küllere, Çevirdin sılayı gurbet ellere, Bunca yıllık emeğimi sellere, Vere vere gidiyorsun vefasız. Garipoğlu dile döker yasını, Sen kopardın aşkımızın süsünü, Kızgın ateşlere mağrur göğsünü, Gere gere gidiyorsun vefasız.