Ana can aşkın elinden, Sılayı gurbet eyledik. Şad olup gülelim derken, Derde muhabbet eyledik. Bu sevda çakır dikeni, Yandırır, çürütür teni, Mecnun gibi gece günü, Hepsini berbat eyledik. Garipoğlu hallarını, Kırdı felek kollarını, Has bahçede güllerini, Ağulu şerbet eyledik.
Bu gece de uykuları çaldırdım, Gözlerimi yumdum yumdum ağladım. Dost dost diye gül sineyi deldirdim, İçten içe yandım yandım ağladım. Bu kahır başıma bela mı bela, Hiç farkı kalmadı gurbetle sıla, Hallerimi bilen ol yüce Mevla, Tenhalara sindim sindim ağladım. Akıl benden uçtu geri gelmedi, Şiir yazdım, destan dizdim olmadı, Okumaya Devam Et
Ben affetsem senin suçun, Yıllar affeder mi seni? Ok eyledin siyah saçın, Teller affeder mi seni? Gerçekleri buyurursan, Candan kini sıyırırsan, Ettiğini duyurursan, Kullar affeder mi seni? Sılam bana diyar gurbet, Bulmadım senden muhabbet, Söyle ey bre muhannet! Diller affeder mi seni? Çoğaldı saçımın akı, Demiştin aşkımız baki, Garipoğlu’m gözümdeki, Okumaya Devam Et
Uzar gider; yâri bulana kadar, Gerçek âşıkların yolu mu biter? Sever can özünden ölene kadar, Yeşerir bağrında gülü mü biter? Yâr için düşse de gurbete yolu, Mecnun’un misali aşsa da çölü, Bin yerden kırılsa; kanadı, kolu, Yine tazelenir dalı mı biter? Kerem gibi diyar diyar dolaşır, Yağmur olur; topraklara karışır, Okumaya Devam Et