Çıkmaz bir sokağa düşerse ömrün,
Yollar bile senden küser sevdiğim.
Ele ayan olsa günahın, cürmün,
Kullar bile senden küser sevdiğim.
Bükülür kametin; dökülür saçın,
Derin bir hicrana yurt olur için,
Duyulmaz feryadın; sorulmaz suçun,
Yıllar bile senden küser sevdiğim.
Sararsın sinene aşkı; veremi,
Gösterir dünyayı; ak mı, kara mı?
Sana dost sayarsın yanık Kerem’i,
Küller bile senden küser sevdiğim.
Alır benliğini derd-ü kahırlar,
Hep firak fısıldar sanki şiirler,
Deli çaylar; coşkun akan nehirler,
Seller bile senden küser sevdiğim.
Ben Garipoğluyum kısık avazı,
Hakk’tan olur aşıkların niyazı,
Çalmaz susar yorgun gönlünün sazı,
Teller bile senden küser sevdiğim.