Bunca sene dost sandığım şerefsiz,
Mezara imansız giresin e mi?
Yüreğine sızı düşsün tarifsiz,
Her türlü azabı göresin e mi?
Derdine dermanı bulamayasın,
Şad olup bir defa gülemeyesin,
Yalvara yalvara ölemeyesin,
Beyhude kendini yorasın e mi?
Kederler yürüsün gönül yurdunda,
Bir tanecik dost olmasın ardında,
Çiban çıksın Yavuz gibi sırtında,
Yaranı elinle yarasın e mi?
Ateşlerde dağlatasın dilini,
Köpekler sürüsün yerde ölünü,
Diken sarsın her adımda yolunu,
Kanını toprağa karasın e mi?
Nasip alma Hakk’ın hidayetinden,
Vazgeçesin kendi hürriyetinden,
Bir fayda göreme zürriyetinden,
Yerine taşları sarasın e mi?
Garipoğlu kem dileme dostuna,
Düşmeyesin bir mazlumun kastına,
Bir damlacık nur değmesin üstüne,
Kabirde ayakta durasın emi?