Benim şu gönlümde olan feryadı, Bülbül kabûl etmez; gül kabûl etmez. Yere batsın böyle sevdanın adı, Mecnun kabûl etmez; çöl kabûl etmez. Ağulu suyunu içirdi hayat, Büküldü kametim; bozuldu sihat, Bana ettiğini başkasına et, Selâmını dahi kul kabul etmez. Dertli yanar; dertli tüter dumanım, Mutluluk olmadı; bir gün mihmanım, Bilmiyorum Okumaya Devam Et
Ferhat’ın kadrini kimse bilmezdi, Dağları deldiren eli olmasa. Bülbül feryadını gül dinlemezdi, Gönüller mest eden dili olmasa. Eyub’um derdine deva bulmazdı, Karac’oğlan gurbet elde kalmazdı, Yusuf da Mısır’a sultan olmazdı, Yakup’dan ayrılan yolu olmasa. Yüce dağ başında duman tütmezdi, Dalda meyve; yerde otlar bitmezdi, Yunus Taptük kapısında yatmazdı, Yüreğinde iman Okumaya Devam Et
Ana katmerlendi sinem ateşi, Değme volkanlara taş çıkarıyor. Var mı ki dünyada sevdamın eşi? Mecnun’u, Kerem’i boş çıkarıyor. Yüreğimde pare pare sızı var, Dört yanımda nazlı yarin izi var, Ömrümün ne yazı, ne de güzü var, Cümle mevsimimi kış çıkarıyor. Ana beni gören deli sanıyor, Yüreciğim alev alev yanıyor, Göz Okumaya Devam Et
Değme aşık çekmez bendeki derdi, Mecnun’dan, Kerem’den beter çektiğim. Bana yad eyledi haneyi yurdu, Bilmem ki, ne zaman biter çektiğim? Bu derde bir hekim çare olmuyor, Testim kırık; bir damla su almıyor, Çilelerin önü sonu gelmiyor, Kervan gibi katar katar çektiğim. Feryat etsem; dosta ulaşmaz sedam, kalmadı ki kendi kendime Okumaya Devam Et
Mecnun Leyla için çölleri aştı, Ondan beter oldu benim hallarım. Ağustosta üzerine çığ düştü, Viran oldu has bahçemde güllerim. Hasret mapus etti beni yurdumda, Mutlu günler hayal oldu ardımda, Kerem gibi sevdam da çok; derdim de, Harmanlarda savruluyor küllerim. Toprak oldum; ayaklarda ezildim, Şiir oldum; hece hece yazıldım, Yaz ayında Okumaya Devam Et
Uzar gider; yâri bulana kadar, Gerçek âşıkların yolu mu biter? Sever can özünden ölene kadar, Yeşerir bağrında gülü mü biter? Yâr için düşse de gurbete yolu, Mecnun’un misali aşsa da çölü, Bin yerden kırılsa; kanadı, kolu, Yine tazelenir dalı mı biter? Kerem gibi diyar diyar dolaşır, Yağmur olur; topraklara karışır, Okumaya Devam Et
Bu aşkın elinden harabe ömrüm, Rüzgarlarda savruluyor; ağabey. Ne sözüm geçer gönüle; ne hükmüm, Can bedenden ayrılıyor; ağabey. Deli gönül yari görür her düşde, Sevdası tütüyor dumanlı başda, Tutuşur yüreğim sanki ateşde, Alev alev kavruluyor; ağabey. Mecnun gibi Leyla’sını arayan, Kerem gibi yar yoluna eriyen, Yıllar yılı hasret ile çürüyen, Okumaya Devam Et
Acep kıyar m’ola? Dost olan dosta, Gül sinem üstüne ok vurma benim. Anamdan doğalı ciğerim hasta, Bir de dallarımı sen kırma benim. Evvel Mecnun idim; Kerem’e döndüm, Yunus ocağında kül oldum; yandım, Sabavetten beri dosta inandım, Harmanım dört yana savurma benim. Şu divane gönlüm yardan yaralı, Bahçeden yaralı, bardan yaralı, Okumaya Devam Et