Ahu gözlüm senin kara sevdandan, Aklım bir hoş oldu; feleğim şaştı. Dileğimsin şanı yüce Mevlâ’mdan, Dilim düğümlendi; fikrim dolaştı. Kadir Mevlâ yolumuzu bir etmiş, Beni sana kurban diye yaratmış, Senelerdir ağlamayı unutmuş, Gözümün yaşları deryayı aştı. Yada ayan etme âşığın sırrın, İster köle eyle; ister esirin, Kurban olam; bağışla geç Okumaya Devam Et
Ey Allah’ım! Merhamet et kuluna, Bu kara sevdaya düçar eyleme. Yardım eyle; selâmet ver yoluna, Bir daha şaşırtıp naçar eyleme. Eller gibi muradımı almadan, Sevgi bahçesinden bir gül yolmadan, Kurban olam gerçek dostu bulmadan, Yalancı dünyadan göçer eyleme. Garipoğlu’m kimselere sözüm yok, Senden özge hiçbir dosta nazım yok, Divana durmaya Okumaya Devam Et
Daha söyleyecek çok sözüm var da, Kara sevda lal eyledi dilimi. Kerem küle döndü aşk denen korda, Ondan dahi beter etti halimi. Hüzün deryasına attı düşümü, Pare pare yaraladı döşümü, Kem talihim bırakmadı peşimi, Yine büktü bileğimi, kolumu. Garipoğlu’m Ağustosda üşüdüm, Ta ezelden mutluluğu boşadım, Ben sılada gurbet eli yaşadım, Okumaya Devam Et
Aklımı baştan aldıran, Kara sevda değil mi ki? Gönlüme çile dolduran, Kara sevda değil mi ki? Ah edip saçım yolduran, Uykularımı böldüren, Beni aleme güldüren, Kara sevda değil mi ki? Vurup sinemi deldiren, Bana hep matem bulduran, Garipoğlu’nu öldüren, Kara sevda değil mi ki?