Ben senin aşkınla destanlar yazdım, Sen de bana birkaç satır yaz yârim. Seyyah gibi uzak diyarlar gezdim, Senin için ölüm bile az yârim. Türap oldum ayağına serildim, Güller gibi yollarına derildim, Bir sana yâr dedim; sana sarıldım, Bu sevdamı yüreğinle sez yârim. Aşkın ateşiyle yandım tutuştum, Nehirler misâli çıldırdım coştum, Okumaya Devam Et
Özlüyorken seni seninle bile, Bu ayrılık nerden çıktı cananım. Kifayet etmiyor gelmiyor dile, Sevdan beni yaman yaktı cananım. Baharı yaşadım sanki kış gibi, Figan ile çırpınırım kuş gibi, Harabeyi mesken tuttum keş gibi, Hasret sol yanımı yıktı cananım. Garip’im sevdamız evvel ezeldir, Sevilen sevene her dem güzeldir, Bülbüle gülden gayrısı Okumaya Devam Et
Ziyan oldu aktı gülüm genç ömrüm, Ateşle maşanın arasında yar. Ne güldü ne ondu şu garip gönlüm, Köleyle paşanın arasında yar. Sardı vücudumu feryad-ı ahlar, Geceye karıştı nurlu sabahlar, Yüklendi sırtıma nice günahlar, Tövbeyle haşanın arasında yar. Yıktı sol yanımı hasretin aldı, Bağımda gülümün fidanı soldu, Gönül sustu sensiz uykuya Okumaya Devam Et
Arzu halım sana ozanlar piri, Sevdalara kurşun sıkılır oldu. Geçilmez dediğin ana ve yardı, Araya fesatlık ekilir oldu. İnsanlık ağızda sakıza dönmüş, Sevgiler yıldızlar misâli sönmüş, Dostluğun yerini menfaât almış, Gayrı insanlıktan çıkılır oldu. Yaban arı gezer elin balında, Bal aranmaz her çiçeğin dalında, Her gün başka bir yar gezer Okumaya Devam Et
Aşığın dünyada seveni yoktur, Bir başına kabre sarılır gider. Derde derman kılmaz ne dost ne doktor, Ancak kendisine yar olur gider. Sev diye buyurdu yaradan Hüda, Nedendir ettiler gönülden cüda? Aşığın sözleri olmaz beyhude, O da kalanlara sır olur gider. Hastaya ilaçtır dostun sohbeti, Hiç olur mu sevenlerin nefreti? Ölmeden Okumaya Devam Et
Dünya denen iki kapılı handa, Perperişan geze geze yoruldum. Gönül feryat eder sarhoş bedende, Dertli bağrım eze eze yoruldum. Çiban olmuş yaralarım sızılar, Kara imiş kaderimde yazılar, Bitmez oldu yüreğimde arzular, Şu canımdan beze beze yoruldum. Tükenmiyor aşıkların elemi, Kerem dahi çekmez benim çilemi, Garip’im elimde sevda kalemi, Dertlerimi yaza Okumaya Devam Et
Aşıklara yarsız her yer gurbettir, Yolumuz gurbete düştü sevdiğim. Kerem’i kül eden zalim hasrettir, Gönlümüz hasrete düştü sevdiğim. Ferhat’a dağları deldirdi aşkı, Tahir’i gül gibi soldurdu aşkı, Kamber’i yar için öldürdü aşkı, Çok aşık bu derde düştü sevdiğim. Özleminle gece gündüz ağlayan, Fırat gibi deli deli çağlayan, Umudunu vuslatına bağlayan, Okumaya Devam Et
Tarih oldu yiğitlik; çakal doldu er meydanı. Unutuldu sevdalar; hazin kaldı yar meydanı.
Ey sevdiğim! bu günlerde bir başka, Dolup dolup taşıyorsun. ne iştir? Tipi değmiş gibi gönül dağına,