Yeni gonca açmış taze dalında,
Gönlümde emsalsiz gül sevdiceğim.
Kevser ırmağı var sanki dilinde,
Sözü şeker, şerbet, bal sevdiceğim.
Cennet-i âlâdan inmiş buraya,
Tek sahiptir kalbimdeki saraya,
Değişilmez ahirette huriye,
Zülfünden bir tane tel sevdiceğim.
Elinde kalem yok; fermanım yazar,
Dünya benim olur; eylese nazar,
Bazı işmar eder; Bazı göz süzer,
Her tavrı özge bir hal sevdiceğim.
Kul Garipoğlu’na imrenir Mecnun,
Bastığı yerlere turabım onun,
Biraz deli dolu; biraz da mahzun,
Bir fırat, bir dicle sel sevdiceğim.