Birazcık şad olup güleyim derken,
Felek taktı bir delilik nişanı,
Başımdan döküldü saçlarım erken,
Kabus etti her gecenin düşünü.
Adı gizli bir sevdaya kul etti,
Öz sılamı gurbet ele yol etti,
En sonunda dilimi de lal etti,
Yağmur etti gözlerimin yaşını.
Çeşm-i yaşım pınar etti; çağlattı,
Kaderimi hep olmaza bağlattı,
Gündüz gülümsetti; gece ağlattı,
Kurban olam; anlamadım işini.
Garipoğlu’m dertten ayamaz oldu,
Huzurla bir lokma yiyemez oldu,
Neden sevdiceğim duyamaz oldu?
Pervazında öten sevda kuşunu.