Boşuna gam çekme; ey mecnun gönül!
Kimler deva bulmuş; çöl yarasına.
Dikenli gül için figanda bülbül,
O da feryat eder dil yarasına.
Dibe battı aşkımızın gemisi,
Issız kaldı bizim gönül camisi,
Yüreğimde kaldı sevda kaması,
Felekler neylesin kul yarasına?
Garipoğlu’m çilesinden onmadı,
Deli gönül aşk meyinden kanmadı,
Talih bizden yana yüzün dönmedi,
Gözlerim doymadı sel yarasına.