Bir varmış, bir yokmuş; evvel zaman içinde, kalbur saman içinde. Cinler cirit oynarken eski hamam içinde. Dünyanın bilmem neresinde, gözle görünmez, Ne olduğu, nasıl olduğu bilinmez ancak sizin gibi tatlı çocukların gidip gelebildiği bir yerlerde şirin bir ülke varmış. Bu ülkenin adı mutluluklar ülkesi imiş. Bu ülkede gamlı kederli hiç Okumaya Devam Et
On beş temmuz akşamı; zalimler kudurdular, Milletin silahıyla; bu milleti vurdular. Tanklar ile ezdiler; insanların başını, Akıttılar kan gibi; anaların yaşını. Kadın, çocuk demeden; acımadan kıydılar, Bu güzel memleketi; öksüz yetim koydular. İt sürüsü dediler; vatan için ölene, Hakkımız haram olsun; bu ülkeyi bölene. Akı yok, karası yok; sacısı, solcusu Okumaya Devam Et
Sözün saklı kalsın kara defterde, Cahille muhabbet olmaz üstadım. Rezil rüsva eder seni her yerde, Ellerde merhamet olmaz üstadım. Dost dilinden zehir çıkmaz dostuna, Gelen gider konmaz dünya postuna, Dost odur ki düşmez dostun kastına, Sadık dost muhannet olmaz üstadım. Gönül bir binadır asla yıkılmaz, Kara taş üstüne fidan dikilmez, Okumaya Devam Et
Senin feryatların sinemi dağlar, Niye bu halların söyle Gülendam. Viraneye dönmüş gönlünde bağlar, Bozulmuş güllerin böyle Gülendam. Onulmaz derdini anlamaz Lokman, Ne gelir ki elden Allah’tan ferman, Kar düşmüş yoluna hep duman duman, Sen derdini dosta payla Gülendam. Garip’in yaridir evvel-i cefa, Bize bu ahvali gördüler reva, Ancak bu yaraya Okumaya Devam Et
Arzu halım sana ozanlar piri, Sevdalara kurşun sıkılır oldu. Geçilmez dediğin ana ve yardı, Araya fesatlık ekilir oldu. İnsanlık ağızda sakıza dönmüş, Sevgiler yıldızlar misâli sönmüş, Dostluğun yerini menfaât almış, Gayrı insanlıktan çıkılır oldu. Yaban arı gezer elin balında, Bal aranmaz her çiçeğin dalında, Her gün başka bir yar gezer Okumaya Devam Et